Yollarını gözleye gözleye bir hal olduğumuz, her ay “acaba o gün, bugün müdür?” diye beklediğimiz; bu ay kesin faiz artacak derken sonunda operasyon başladı, faizler 25 baz puan arttı. Ekonomiye güvenin mesajına sardığı bir kısım değerlendirmeler eşliğinde, Yellen’i dinledik. Durgunluk bitti yeniden hareket başladı mesajıydı bu.
Yellen, iyimser… “Küresel riskler azaldı” diyor. İşgücü piyasalarından umutlu. Göstergeleri izleyeceklerini söylerken artık iyileşmenin başladığını dair ısrarlı olumlu yaklaşımı devam etmekte idi. Bir yanda parasal genişleme, öte yanda yükselen faiz…
Petrol fiyatları düştüğü için %2 enflasyon hedefinin neden tutmadığını açıklamaya çalışan bir Merkez Bankası başkanı. Yellen’in, elbette her şey yolunda giderken artan talebe bağlı bir enflasyon beklentisi, bu dönemde bizi şaşırtmaktadır.
Ancak aylardır arttırmanın konuşulduğu böyle bir ortamda yapılan arttırma “yine arttırmadı, demesinler…” kabilinden olmuştur. Şu da bir gerçek ki ekonomilerin bu beklentiyi daha önceden gözlemlemesi başka bir hassasiyettir. Veriler önceden fiyatlanmış, artık beklentilerin gerçekleşme dönemidir.
Faizi yükselten ABD Merkez Bankasının kendisine parayı çekmesi beklenir. Türkiye gibi piyasalardan dolar çıkışı olacağı için de bu ülkelerde dolar kıtlığı yaşanmaya başlar. Bu durum haliyle döviz kurunu yukarı doğru hareketlendirecektir. Doların pahalılanması ülke içinde dövizle yapılan ticaretin de pahalılaşması demektir. Dövizin ülkeden bu çıkışından sonra kur da yükselir. Ülkeler dövizi kendi ülkesinde tutmak için faize sarılır. Bir kısır döngüye daha girilmiş olur
Geldik üç tarafı deniz, dört tarafı sorun, sıkıntı, dert ile çevrili güzel yurdumuzun bu gelişmeler karşısındaki tutumuna. Amerika’nın faiz arttırdığı yerde Türkiye gibi sermaye çıkışı beklenen ülkelerin de en az yapılan arttırım kadar faize dokunması beklenir. Ancak başka bir gerçek var ki FED faizleri zaten daha önceki başka operasyonlarda test edilmiştir.
7 Haziran sonrası hükümet kurulmasındaki belirsizlik en hızlı gösterge olarak, döviz kurunun yükselmesine sebep olmuştur. O günlerde 3,10 düzeylerindeki TL/Dolar seviyesi kısa vadeli istikrarsızlıklarla, yeniden bu rakamlara doğru çıksa da hükümet politikaları ve yapısal reformlar kuru yeniden 2,90 TL/Dolar seviyesine indirecektir.