YEREL ALTIN: ZEYTİNYAĞI
25 Haziran 2015
IŞİD ÜZERİNDEN HÜKÜMETE ÇAKMAK – illa ki “Güven”
23 Temmuz 2015

YUNAN ATEŞİ AVRUPA’YI YAKAR MI?

Avrupa ‘nın büyük sanayi gelişiminin 1830 yılında Manchester – Liverpool arasındaki demir yolu hattıyla başladığı; hatta Manchester’dan ilk hareket eden trenle “sanayi devrimi”nin başladığını söyleyenler vardır. Olay bir Avrupa tarihi olarak bakıldığında Fransız ihtilali de bu tarihi 40 yıl kadar geri çekecektir. Bütün bunların üzerine çok savaşlar krizler yaşandı Avrupa’da… özellikle iki dünya savaşı milyonların canına mal olmuştur. Avrupa ikinci dünya savaşı sonrası oldukça sessiz. Ara ara nükseden kitlesel olaylar, isyanlar, işçi eylemleri Avrupa’da bir dinamizm hissi verse de Yunanistan’la gelişen, son ekonomik krize gelene kadar Avrupa yavaş yürüyen bir gemiydi, ama yürüyordu.

İlk olarak, Yunan işçilerinin 14 ay maaş alması konu edildi. Üretimi, sanayisi olmayan sadece turizmle geçinen bir ülkenin kamu harcamalarıyla talep oluşturma eğilimi krizden sonra sorgulanmaya başlandı. “13.” ve “14.” ay maaşı da nereden çıktı diyen bir hakim tavırla karşı karşıyayız. Size tanıdık gelecek bu ikramiye uygulaması bizim siyasetçilerin yılda iki maaş ikramiyesine benzetilmektedir. Yunanistan’da da Noel (13üncü ay), Paskalya (14üncü ay) ikramiyesi verilmektedir. Bunu hak olarak gördükleri için kemer sıkma politikası sevimsiz gelmektedir.

Sonra meşhur siesta… Bizim şekerleme olarak bildiğimiz öğle uykusu. İtalya, İspanya, Portekiz ve Yunanistan gibi ülkelerin olmazsa olmazı. Akdeniz ikliminin tatlı sıcağı ile bakıldığında 13.00 – 16.00 arası işyerlerinin tatil olması kulağa hoş geliyor. Şu sıcak yaz günlerinde bunun kıymetini bilen bilir.

Avrupa Birliği ekonomik ve siyasi anlamda yakınlaşmaya ve ülkelerin birbirine benzemesine önem vermektedir. Bunun için  mali yardımlarda da bulunmaktadır. Yunanistan da AB’ye girdikten sonra Atina’nın çevre düzenlemesi ve peyzajı için 14 milyar Euro harcanmıştır.

Yunanistan’ın Resmi kayıtlarında zengin yok ancak 60 binden fazla kişinin 1,5 milyon doların üzerinde değeri olan malikanesi bulunmaktadır. Şu da çok ilginç 11 milyonluk ülkenin sadece 5 bin kişisi gelirini 150 bin doların üzerinde göstermiş. Başta Güney Kıbrıs vergi kaçırma cenneti olarak görülmüş.

Toplu taşımaya bile ödeme yapmak istemeyen bir topluluktan sözediyoruz. Atina metrosunun yıllık 120 milyon Avro geliri bulunmaktadır. Tarım arazileri ise başka bir sorun. Tarım desteği almak isteyen Yunan çifçisi tarıma elverişsiz alanları dahi tarım arazisi olarak gösterip desteklerden yararlanmıştır.

Sonunda yetersiz üretim bozulan ekonomik dengeyi doğurmuş; AB içinde bunun sorumluluğu olması nedeniyle 2000 başından itibaren, istatistikleri tahrif etmeye başlamışlardır. Veriler gerçekten farklı olarak üretilmiş durum gitgide kontrolden çıkmıştır. 1992-1999 yılları arasında cari işlemler açığının milli gelire oranı yüzde 2,5’ti. aynı oran 2000-2007 döneminde ortalama olarak yüzde 8,4’te seyrediyor.

Veeee emekliler!… Eurostat verilerine göre 11 milyonluk Yunanistan’da her dört kişiden biri emekli. Her dört çalışma çağındaki kişiden birisi işsiz. Türkiye’de ise her sekiz kişiden biri emekli durumundadır.

Bu ateşin dumanı uzun süre kalkmayacak. Yunanistan sonunda Avrupa Birliği ile anlaşacaktır.

Loading

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.