YÖNETEMEMEK ve YÖNETİLMEME MALİYETİ
26 Şubat 2015
Küçük Küçük Büyümek
2 Nisan 2015

Kamu Kötü Yönetilirse

Yönetim, kaynakların yönetimidir özünde. Kaynak sadece paranın yönetilmesi değil; insan/personel, kullanılan girdiler, ilişkiler ve faaliyetimizi yürütürken temasta olduğumuz her kesim bir şekilde bu kaynaklarla bağlantılıdır.

Şirketler kötü yönetilirse bedeli ağır olur: batar… firma sahipleri ekonomik anlamda zora düştüğü gibi, etrafına da çapına ve cürmüne göre bir miktar zarar verecektir. Kendine güvenen ve bel bağlayan kişi ve kesimleri mağdur edecektir. Ticari olarak motivasyon ve teşebbüs niyeti azalacak, bir süreliğine bu potansiyel sistem dışında kalacaktır.

Kamu kötü yönetilirse, yeterli hizmet üretilemediği gibi ek maliyetler gündeme gelecektir. Öncelikle yetersizlik personele sonra fiziki mekana ve sonunda yetersiz bütçe imkanlarına fatura edilecektir. Bunun sorumluluğunu genelde kurum temsilcileri üstlenmeyecektir. “bunların iktidarı döneminde” diye başlayıp devam eden ithamlar, doğrudan siyasete fatura etmenin kolaycılığını gösterecektir.

Yıllar önceydi… Ekonomik krizlerden, enflasyondan, yüksek faizlerden başımızı alamadığımız yıllar… Sayıştay 2001 yılında devletin hesaplarını inceledikten sonra 2002 sonunda, o dönem kamuyu denetledikten sonra bir rapor yazmıştı. Rapordaki bir cümle daha ilginçti: Türkiye’de kayıtdışı ekonomi değil “kayıtdışı devlet var” devletin hesapsızlığı anlatılıyordu o günlerde. Gelir gider takibi zorlaşmış; “borç boyu aştıktan sonra” da hesap şaşmıştı. 100 milyarları bulan kayıplardan söz edilmekteydi. Dönemin yıllık milli gelirinin 150 milyar olduğu bir dönemde bu rakam ihmal edilemeyecek bir büyüklüktü.

Hükümetlerin biri yıkılıp yenisi kuruluyor, neredeyse mecliste herkese bakanlık düşecek bir devir hızı yaşanıyordu. Olcak ya hesaplara göre, yönetimdeki performans eksikliği potansiyelin çok altında bir büyüme getirdi. Söz konusu veriler, kamu yönetiminde yeniden yapılanma tasarısıyla paralel olarak Başbakanlıkça hazırlanan Değişimin Yönetimi İçin Yönetimde Değişim? başlıklı kitapta yer aldı. Kitabın “Yeniden Yapılanmanın Fayda ve Maliyeti?” başlıklı bölümünde, kamu yönetiminde yeniden yapılanmanın kazanımlarının bu iş için harcanacak maliyetten daha fazla olacağı belirtildi. Yönetim zaaflarının getirdiği olumsuzluklar sıralanırken, “Bu maliyetlerin, tamamen parasallaştırılması son derece güçtür. Yönetim sorunlarının yol açtığı can kayıplarını, vatandaşta oluşturduğu stresi ve memnuniyetsizliği parayla ölçmek mümkün değildir.” İfadesi haklı olarak yer aldı. Bu tür değerler parayla pulla ölçülememektedir. Bir de performans açığından sözedilmiş ki bu durum kelimenin tam anlamıyla “ülkenin potansiyelini kullanamadığı” sonucuna vurgu yapmaktadır.

Sözün özü bu güven kaybı, umutsuzluk, stres ve “al birini vur ötekine” tarzı geleceğe yönelik ne kadar olmayacak düşünce varsa hepsi yaşanmıştı. 15 sene olmuş bu olayların üzerinden geçeli. Ve o dönem  başka bir kaynakta da 65 milyar dolar olarak açıklanan bu paranın son kuruşuna kadar hepsi o günün yönetimleri tarafından vatandaşın gelirinden  aktarılan, vergilerimizle oluşturulan birer kaynaktı. 15 sene sonra dahi 2015 için bütçede yer alan faiz ödemesi 52 milyar TL’dir. O günlerde ne büyük kayıplar olduğu gün geçtikçe daha iyi anlaşılmaktadır.

Evet, çok doğru!… “Hayatı geçmişe bakarak anlıyor ileriye doğru yaşıyoruz…” bu günler için biraz daha zamana ihtiyaç olacak sanki…

Loading

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.