AK PARTİ İLE 65. HÜKÜMET
7 Haziran 2016
ÜNİVERSİTEYE GİRMEK Mİ ZOR, BİTİRİP GİTMEK Mİ?
30 Haziran 2016

Ülkelerin ve halkların birbirlerini tanımaları ilişkiler bakımından önemli kabul edilmiştir. Buna göre hem siyasi, sosyal ve ekonomik göstergelerin ortaya konulması, hem de bu ilişki düzeyinin ilerlemesi için referans teşkil etmesi önemlidir. Bu yüzden her bir ülke için üretilen ortak verilerin bir diğeri için değeri, miktarı da anlam teşkil etmektedir. Böylece ülkeler belirli kriterlere ne ölçüde yakın ya da uzak belirlenmektedir. Buna göre ilişki düzeyleri oluşturulmakta, önlemler alınmakta veya riskler tanımlanmaktadır. Ekonomi için sayılamayan ya da anlam verilemeyen verilerin çok olması bilginin güvenilirliğini etkilemektedir. Bütün bu veri karmaşası içerisinde alanında uzman, bazı kişi ve kurumların oluşturduğu ölçek ve endeksler anlaşılabilirlik ve tanıma adına önemlidir.

Küresel Barış Endeksi de 10 yıldan beri yapılan çalışmalarla, ülkelerin sınıflandırılmasına ve alanıyla ilgili birtakım sonuçlara ulaşılmasına katkı sunmaktadır. Bu endeks ile ülke ve bölgelerin barış ile ilgili değerleri ölçümlenmektedir. İlgili endeks, Sydney/Avustralya merkezli Ekonomi ve Barış Enstitüsü’nün bir çalışmasıdır. Konuyla ilgili oluşturdukları birimlerin çalışmaları derlenmekte, ilgili ülkelerden temasta olunan kişi ve kurumların ürettiği veriler de bu çalışmalarda yer almaktadır.

Fikir, Avustralya’lı girişimci Steve Killelea’ya aittir. İlk liste Mayıs 2007’de yayınlanmıştır. Sonraki yıllarda düzenli yayınlanan endeks Londra, Washington DC, New York’taki Birleşmiş Milletler ve Brüksel’deki etkinliklerle açıklanmıştır. BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Dalai Lama, Başpiskopos Desmond Tutu, Finlandiya Cumhurbaşkanlarından Martti Ahtisaari, Nobelli iktisatçı Muhammed Yunus,  Jeffrey Sachs, İrlanda başkanlarından Mary Robinson, ve ABD Başkanlarından Jimmy Carter tarafından desteklenmektedir.

Bu tür sıralamaların ilk 10 ülkesi hemen hemen aynıdır. İskandinav ülkeleri, İzlanda ve Yeni Zelanda,  gelişmiş AB grubu, BeNeLüx, G7 grubu bu listelerin en üst sıralarındadır. ABD 80-90 aralığındaki yeri ile Türkiye’nin bu tür uluslar arası endekslemelerle yıldızı hiç barışık değildir. Sonuçta ilgili merkezlerin Türkiye’den temasta olduğu kişi ve grupların ürettiği bilgi ve veriler ilgili merkeze iletilmektedir. Bu verilerin bazen iyi niyet sınırlarını zorladığı görülmektedir. Ya da verilerin kendisi içerisinde anlamsız ve tutarsızlığı sözkonusu merkezler tarafından ihmal edilmektedir. 2007 (92. sıra) yılındaki ilk liste hariç, Türkiye sıralamada hiçbir zaman ilk 100 ülke arasında yer alamamıştır. Türkiye’nin sıralamadaki yeri gittikçe gerileyerek sırasıyla 115, 121, 126, 127, 130, 134, 128, 135 ve 2016 için de 145. sırayı almıştır. Rapor 163 ülke arasında yapmış olduğu bu sıralama ile bir bakıma şiddetin maliyetini de ortaya koymaktadır. Bu bedel 13,6 trilyon dolar ile yaklaşık ABD ekonomisi büyüklüğünde bir değere ulaşmıştır. Silahlanmaya giden kaynaklar da dünya milli gelirinin %15’ine yaklaşmaktadır. Şiddetin ve terörün kişi başına maliyeti yıllık yaklaşık 2.000 dolar seviyesindedir.

Türkiye’nin gerisinde kalan ülkeler ise sırasıyla Lübnan, Kolombiya, Filistin, Nijerya, Kuzey Kore, Rusya, Kongo, Pakistan, Libya, Sudan, Ukrayna, Orta Afrika Cumhuriyeti, Yemen, Somali, Afganistan, Irak, Güney Sudan ve son sırada da  Suriye bulunmaktadır..

Loading

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.