Zeytinyağı fiyatlarında böylesine bir yükseliş beklenmiyordu. Ancak bu yükselişin üretimdeki kıtlıktan mı; yoksa spekülatif amaçla zeytinyağını elinde tutanlardan mı kaynaklandığı konusu hala tartışmalı. Üretim rakamları hazırlanırken bazı öngörülemeyen değişkenlerin etkisi olduğu malum. Bazı bölgelerde sıcaktan, bazı bölgelerde yağmur sonrası don, pek çok ağaca zarar vermiş durumda. Bu durum da üretimi etkilemiş bulunmaktadır.
Üretici kazansın, sonuçta fiyat makul bir yere oturacaktır. Özellikle İspanya ve İtalya’da üretimin kuraklık nedeniyle yarı yarıya düşmesi uluslararası piyasalarda zeytinyağında fiyatı arttıran en önemli etken oldu. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, dünya zeytinyağı üretiminin 3 milyon ton civarında olduğunu açıkladı. İspanya, 1.5 milyon ton ile sektörün lideri. İkinci İtalya ise 650 bin ton zeytinyağı üretimi gerçekleştirmektedir. Dolayısıyla İspanya ve İtalya, dünya zeytinyağı üretiminin üçte ikisini üretebilmektedir. Ancak ekonomideki kuraklık zeytinlikleri de vurmuş durumda. Buna bir de hastalık eklenince rekoltede düşüşler yaşandı. İspanya ve İtalya’da üretim yarı yarıya düştü. 2014-15 yılı dünya zeytinyağı üretiminin yaklaşık %23 düşüşle 2,3 milyon ton civarında olması bekleniyor bu da pazarı germiş durumda.
İhracatta fiyatların yükselmesi bir dönem için kazanç olur. 3-4 yıl öncesinde zeytinyağı fiyatları dibi görmüştü. Bir aşırı değerli bir diplerde fiyatlandırma istikrarsızlığı beraberinde getirirken pazar kaybına yol açabilmektedir. Uluslararası piyasalarda bir ton zeytinyağı $3.600 seviyesindedir. Bugün telaffuz edilen iç piyasada 20 TL fiyatın uluslararası rekabet gücü neredeyse sıfırdır. Üretici korunsun, pazarlar da korunsun…
Türkiye’deki önemli sıkıntılardan birisi rekolte tahmin çalışmasının doğru tespit edilemeyişidir. Beklenen üretim 190 bin ton civarındayken pazara gelen yağ 130 bin ton civarında kaldı. Zeytin üreticisinin gözü ağaçtadır. Toprağı, dalı, çiçeği düzenli kontrol edilir. Zaten mahsulün az olduğu bir yıldan geçti. Baktı gördü, eğer çiçekler az ise gelecek yıl da az olur endişesiyle pazara ürünü çıkarmayışı normaldir. Mevsimleri başka türlü yaşamaya başladık. Havalar mevsim normallerini zorluyor. Üretici için bu haberler bir bilgi… Bir de kendisinin yüzyılların birikimiyle birleşen bilgisi var. Sonuçta üretici davranışı yönetilemiyor.
Bir dönem Rusya’nın kararları nedeniyle tahılda özellikle buğdayda fiyatlar zirve yapmıştı. O dönem Rus yönetimi, kuraklık nedeniyle üretimin yetersiz olacağından hareketle ihracatı yasakladı, sonuçta buğday fiyatları çok yükselmişti. Burada mevcut ürün stokları, gelecek yılın rekoltesi göz önüne alınarak bu kararlar yürürlüğe konulmuştu. 4 ay sonra mahsulün yeterli olduğu görülünce ihracat serbest bırakıldı ve dünya piyasaları da rahatladı, fiyatlar normal seviyesine indi.
Coğrafi bilgi sistemlerindeki gelişmeler biyolojik ve iklim özelliklerini takip edebilecek önemli bir aşamaya gelmiş bulunmaktadır. Gelişmiş yazılımlar konusunda yurt içi firmaların da söz sahibi olduğu bir gerçektir. Teknolojinin bu yeteneklerinden yararlanma konusunda yerel laboratuvarlar ve gözlem birimleri oluşturulması konusunda Ticaret borsalarının inisiyatif alması gerekmektedir. Risk bekleyerek geçmez. Öngörülerin isabetli çıkması esastır. Bugün zeytinyağı yarın başka bir üründe bu sonuçlar kaçınılmaz olacaktır.
.