Başta Körfez ülkeleri olmak üzere bir Orta Asya/Türkistan hattı üzerinde başlayan yeni bir dönemin arefesindeyiz. 5 ay önce, Kasım ayında Şeyh Nahyan’ın Türkiye ziyaretinin ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iade-i ziyareti ile hemen herkes için bir sürprizler silsilesi başlamış oldu.
Hatırlanacağı üzere, 24 kasım 2015 tarihinde düşürülen Rus uçağı sonrasında gerilen Türk-Rus ilişkileri, 9 Mayıs 2016’da, Erdoğan’ın Rusya’nın Zafer Günü’nü kutlaması ile normalleşmeye dönmüştü. Bu her iki ülke için de yeni fırsatlara kapı aralamış oldu. 15 Temmuz öncesi Rus danışmanların Türkiye trafiği dikkat çekicidir. Benzeri bir durum bugün de yaşanmaktadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Şubat 2022’de “Dubai Expo” kapsamında gerçekleştirilen açılışa da katıldı. Son beş yılın gerilimlerinden uzak, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile gelinen bu süreç ekonomik, siyasi ve stratejik pek çok sonuçları beraberinde getirecektir.
Türk heyetinde yer alan 50 şirket ve 300’ü aşkın BAE firması ile gerçekleştirilen temaslar, sürecin hızlı ilerleyeceğinin göstergesi. BAE’nin Türkiye’den ithal edebileceği 317 ürün tespit edilmiş durumda. Buna yönelik ticaret hacminde gelişmeler beklenmektedir.
Cumhurbaşkanının BAE’ye yapmış olduğu bu ziyaret, özellikle dış basında da ilgi ile izlendi. Dünyanın önde gelen yayın kuruluşları, özellikle İsrail, 10 yıl sonra gerçekleşen bu ziyaret için, ticaret ve yatırımlarda işbirliği konusunda yeni bir çağın başlangıcı olarak söz etmektedir. İki devlet başkanının da bu ziyaret ile ilgili beklentileri yüksektir. Özellikle ticaretten savunmaya, turizmden enerjiye, tarım hatta ulaştırmaya kadar her alanda işbirliğinin büyümesi için yeni fırsatlar bulunmaktadır. Ülke yönetimlerinin bu süreçte en önemli görevi, “ticaret ve yatırım adına” gereken ortamı sağlamaktır.
Özellikle BAE Şeyhinin samimi davranışları, Burç Halife’ye yansıtılan Türk Bayrağı, milli gururu okşayan davranışlar olmuştur. Ziyaretin uluslararası yansımaları da beklentileri yükseltmektedir. Uzman çevreler, gelecekte ihtiyaç duyulan şeyin “güçlü olan ticari ilişkileri güçlendirmek değil; iki ülke arasındaki stratejik ortaklığı güçlendirme” konusunda hemfikirler… Söylem güzel!..
Zaten yıllar boyunca karşılıklı sert hamlelerin ardından, bölgedeki iki çatışmacı ülke, Türkiye ve BAE’nin, Libya’daki savaş da dahil olmak üzere birçok çatışmaya sebep olan gerilimlerini azalttığı görülüyor. Her iki ülke arasındaki siyasi ayrışmalar gözle görülür şekilde belirgindir. Bilinen şu ki “Gergin ilişkiler bölgede Türkiye, BAE, İsrail ve Suudi Arabistan için sürdürülebilir değildir.” Özellikle BAE ve Türkiye’nin arasındaki sorunlarını çözmek ve Orta Doğu fay hattı haline gelen ideolojik ayrılıklara odaklanmak yerine ekonomik konulara odaklandığı görülüyor.
Sonuçta Birleşik Arap Emirlikleri 10 milyonluk bir nüfus Türkiye’nin yarısı kadar milli gelire sahip 430 milyar dolar. Türkiye ile olan ticareti de 10 milyar dolar kadardır. Ticaret yaptığı ülkeler, çok farklı ülkelerden oluşmamaktadır. Komşu ülkeleri Suudi Arabistan, Irak, Umman ve İran’a ihracat yapmaktadır. Çin, Hindistan, Amerika, Japonya ve Almanya’dan da ithalat yapan bir ülke durumundadır.
Altın ve kıymetli taşlar, makinalar, elektronik hava taşıtları, motorlu taşıtlar, yedek parça, hazır giyim ve demir çelik başlıca ithalat kalemleri arasındadır.
2014 ve 2015 yıllarında Türkiye-BAE dış ticaret hacmi 6 – 7 milyar dolar seviyesine kadar düşmüştür. Bununla birlikte ihracatın en fazla olduğu yıl, 2017 yılında 15 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.
BAE, Türkiye dış ticaretinin, istisnai fazla verdiği ülkeler arasındadır. Türkiye de bu fırsatı sürdürmek istemektedir. Çeşitli işbirliği mekanizmaları oluşturulmuştur. “Karma Ekonomik Komisyon gibi, Türkiye Birleşik Arap Emirlikleri İş Konseyi “düzeyinde işbirliği ortamları sağlanmıştır. Bütün bu çalışmalar, Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi’nin teknik desteğiyle sürdürülmektedir.
Uzun dönem sonra gerçekleştirilen bu karşılıklı ziyaretler, “Yeni Normal”in habercisi durumundadır. Başta güvenlik olmak üzere işbirliği alanları genişleyecektir. Bölgesel işbirliğinin temeli, sorumlu davranışlardan geçecektir.