Bugün İzmir, enerji konusunda bir uluslararası sempozyuma daha ev sahipliği yapmaktadır. Kısa bir süre önce Ege Üniversitesi, Yaşar Üniversitesi ve son olarak Ekonomi Üniversitelerinin yapmış olduğu enerji konulu toplantıların ardından bugün dev bir organizasyonla, adeta bir “Enerji zirvesi” şeklinde; 1. Uluslararası Avrasya Enerji Sorunları sempozyumu İzmir Katip Çelebi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından Swiss Otel Büyük Efes’te gerçekleştirilmiştir. Enerji konusunda tarafların, sanayici, yatırımcı ve sivil toplum örgütlerinin de yoğun ilgi gösterdiği organizasyon başta sanayinin en önemli girdisi olan enerjiye ilişkin sürdürülebilir politika imkanları oluşturmak ve bunun belki alternatiflerini değerlendirmek üzerine odaklanacaktır. Türkiye, ithalatının dörtte birini enerjiye aktarmaktadır. Bunun ekipmanları, makine teçhizatı, yazılımı, servisi parçası derken devasa bir sektörden sözetmekteyiz. Enerji tüketilmektedir… Enerji ihtiyaçtır… ve bizim ülkemiz enerji bağımlılığı yüksek olan ülkeler arasındadır. 2014 yılında enerji talebi Çin’in ardından en fazla artan ülke Türkiye’dir. Dolayısıyla öngördüğü 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için enerji tüketimini yönetebilmelidir. Alternatif enerji kaynakları üretebilmeli, enerjisini de iyi kullanmalıdır.
Enerji, başta sanayi ve üretimin dolayısıyla kalkınmanın en önemli aktörü haline gelmiştir. Enerjisi olmayanların yaşadığı bağımlılık ekonomik anlamda, ülkeler için önemli riskler taşımaktadır. Enerji ithalatı finansmanı zorlamakta, yatırımlarla desteklenemeyen bir sermaye girişi sıcak paraya mahkum olmaktadır. Türkiye’nin son on yılına bakıldığında ilk yarı doğrudan yabancı sermayenin yoğun girdiği dönemdir, şimdilerde ise kısa vadeli sermaye hareketleri daha etkindir… Ekonominin ateşini yükselten bu durumlara yönelik ilk ve temel strateji “büyük turp”a ilişkin düşünülmelidir. Turpun büyüğü heybede dedirten husus dikkat çeken ana unsurun enerji talebi olduğunu ifade etmektedir.
Konuşuyoruz, tartışıyoruz, akıl biriliği, fikirbirliği ve işbirliği yapmaya yönelik birliktelikler oluşturuyoruz. Bunun zemini bir araya gelmekten geçmektedir, diyalogtan ve güçbirliğinden geçmektedir. Bu yüzden konuyu, uluslararası bir katılımcı profiliyle tartışılmasını uygun gördük. Rusya’dan, Azerbaycancan’dan, İtalya, Almanya, İsveç, Hollanda’dan uzmanlar davet edildi. Enerji yatırımları kadar üretim, fiyatlandırılması; nakil hatları ve güvenliği artık üretimin önüne geçmeye başlamıştır. Türkiye’nin “Türk Akımı” adıyla enerji hatlarında yer alması ve hangi seçenek olursa olsun mutlaka Türkiye seçeneğinin masada olması anlamına gelmektedir.
Sempozyuma taraf olan ve destek veren, TC Merkez Bankası, SOCAR Türkiye Enerji, Arset, Pancar Enerjinin yanısıra; Dikili, Karşıyaka, Selçuk Belediyesi, GİMAS ve ilgili Bakanlıklar ile üst kurulların desteği, Botaş ve TPAO’nun da katılımı konunun farkındalığı açısından önemli bulunmuştur
Artık “helva yapmak zamanı” gelmiştir.
